بَاب
فِي
الرَّجُلِ
يَجِدُ
الْبِلَّةَ
فِي مَنَامِهِ
94. (İhtilam Olduğunu
Hatırlamayıp Da) Uyandıktan Sonra Üzerinde Islaklık Gören Kimsenin Durumu
حَدَّثَنَا
قُتَيْبَةُ
بْنُ سَعِيدٍ
حَدَّثَنَا
حَمَّادُ
بْنُ خَالِدٍ
الْخَيَّاطُ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ
الْعُمَرِيُّ
عَنْ عُبَيْدِ
اللَّهِ عَنْ
الْقَاسِمِ
عَنْ عَائِشَةَ
قَالَتْ
سُئِلَ
رَسُولُ
اللَّهِ صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
عَنْ الرَّجُلِ
يَجِدُ
الْبَلَلَ
وَلَا
يَذْكُرُ احْتِلَامًا
قَالَ يَغْتَسِلُ
وَعَنْ
الرَّجُلِ
يَرَى
أَنَّهُ قَدْ
احْتَلَمَ
وَلَا يَجِدُ
الْبَلَلَ قَالَ
لَا غُسْلَ
عَلَيْهِ
فَقَالَتْ
أُمُّ سُلَيْمٍ
الْمَرْأَةُ
تَرَى ذَلِكَ
أَعَلَيْهَا
غُسْلٌ قَالَ
نَعَمْ
إِنَّمَا
النِّسَاءُ
شَقَائِقُ
الرِّجَالِ
Aişe (r.anha)'dan şöyle
demiştir: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e ihtilam olduğunu
hatırlamadığı haide (çamaşırında) ıslaklık bulan adam (ın durumu) soruldu.
Efendimiz: "Gusleder (gusletsin)" buyurdular.
İhtilam olduğunu gören,
fakat ıslaklık bulmayan kişi (nin durumu) soruldu: "Ona gusl
gerekmez" buyurdu.
Ümmü Süleym "bunu
gören kadına da gusül icab eder mi?" diye sordu. Resulullah (sallallahu
aleyhi ve sellem): "Evet. Çünkü kadınlar erkeklerin benzeridirler."
buyurdu.
Diğer tahric: Tirmizi,
tahare; Darimi, vudu'; Ahmed b. Hanbel
AÇIKLAMA: Hadism zahiri, ihtilam olduğunu hatırlamadığı
haide uyamınca elbisesinde veya bedeninde bir yaşlık gören kimsenin
gusletmesinin gerekli olduğuna delalet etmektedir. ibn Abbas, Şa'bi, ibn Cübeyr
ve Nehai'nin mezhebleri budur.
Hanbelilere
göre, uykudan uyanan veya bayılmışken ayılan baliğ bir kimse, kalktığında
bedeninde veya elbisesinde bir yaşlık görür de onun meni olduğuna hükmederse
yıkanması farzdır; mezi olduğuna hükmederse, yıkanması gerekmez. Fakat o
yaşlığı yıkaması gerekir.
Şafiilere
göre bu durumda, çıkan yaşlığın meni olduğu kesin olarak anlaşılırsa gusletmesi
farzdır. Mezi veya vedi ya da idrar olduğu belli ise, yıkanması gerekmez. Meni
mi, yoksa mezi mi olduğunda şüphe ederse bir tarafı tercih ederek ona göre
hareket edebilir. İhtiyaten gusletmesi daha iyidir.
Hanefilere
göre, uykudan uyanan kimse yatağında veya çamaşırında ya da butlarında bir
yaşlık görür ve ihtilam olduğunu hatırlarsa, kendisine gusül lazım gelir. O
yaşlığın meni veya mezi olduğunu bilsin veya şüphe etsin fark etmez. Bunda
ittifak vardır. Fakat ihtilam olduğunu hatırlamadığı takdirde o yaşlığın mezi
mi, meni mi olduğunda şüphe etse veya meni olduğuna kani olsa, Ebu Yusuf'a göre
gusül lazım gelmez. Çünkü şehvetle geldiği belli değildir. İmam Ebu Hanife ile
İmam Muhammed'e göre bunun mezi olduğuna kani ise, gusül gerekmez; fakat meni
olduğuna kani olur veya meni mi, mezi mi, diye şüphe ederse, gusül lazım gelir.
İhtiyatlı olan budur. Zaten fetva da bu şekilde verilmiştir.
Malikilere
göre ise, uykudan uyanıp da ihtilam olduğunu hatırlamayan ve fakat bedeninde
veya elbisesinde bir ıslaklık gören kişi, kesinlikle bunun meni olduğuna
hükmeder veya meni midir, değil midir şüphesine düştüğü zaman gusletmesi
gerekir. Meni olmadığına kesinlikle kanaat getirir veya meni mi, mezi mi, vedi
mi olduğunda şüphe ederse, gusül gerekmez.
Bir
erkek veya kadın, rüyada ihtilam olduğunu hatırladığı halde meni dışarıya
çıkmasa gusletmeleri gerekmez. imam Muhammed'e göre bu durumda kadının ihtiyaten
yıkanması gerekir. Çünkü kadından çıkacak maddenin gerisin geriye dönmesi
muhtemeldir.
Uyanıp
yatağından kalkan kimse, ihtilam olduğunu hatırladığı halde tenasül uzvunda bir
yaşlık görürse gusletmesi lazımdır. Ayakta veya oturduğu yerde uyuyan kimse,
uyanıp da bu uzvunda bir yaşlık görür ve bu yaşlığın meni olduğuna hükmederse
veya uyumadan evvel aleti hareketsiz bir halde bulunmuş ise, gusl etmesi
lazımdır. Fakat meni olduğuna hükmedemez de tenasül uzvu önceden sert bir
vaziyette imişse gusül gerekmez. Uzvun sert olması mezi çıkmasına sebeb olduğu
için bu yaşlığın mezi olduğu kabul edilir.
Bu
mevzuda geniş bilgi için 206, 210-211 nolu hadislere de bakılabilir.